MARKALAR, YORUMLAR, TAVSİYELER.!

EMLAK ŞİKAYET

Emlak ve İnşaat Şikayetleri


Son günlerde ülkemizde konut kredisi faiz oranlarının düşmesi ve kentsel dönüşümün başlamasıyla birlikte bir çok kişi ev sahibi olabilmenin hayaliyle bankalara koşuyor. İnşaat ve emlak şirketlerine giderek kendilerine en uygun olan konutu topraktan ucuz fiyata almanın yollarını arıyor. Ülkemizin bugün 75 milyon olan nüfusu 2023'e kadar 85 milyona, şehirleşme oranı ise yüzde 77'den yüzde 84'e çıkacak. Kentsel dönüşüm, yabancıya konut satışı ve hali hazırdaki konutların eskime payı da dikkate alındığında, ülkemizin önümüzdeki 10 yılda her yıl 700 bin yeni konuta ihtiyacı olduğu hesaplanıyor. Bankaların uyguladığı kredi faiz oranları Kasım 2012'den itibaren yüzde 1'in altına düşmeye başlayınca tüketicilerin konut kredilerine rağbeti de artış gösterdi. Konut satın alırken kredi kullanan kişi sayısı 2012'nin ilk üç ayında 25 bin iken, 2013'ün ilk üç ayında 50 bine çıktı. Ülkemizde ekonomik koşullar nedeniyle bir çok tüketici daha önce bir gayrimenkul sahibi olmamıştır ve konut satın alırken acemilik çekilmektedir. Bu nedenle bir çok kişi dolandırılarak emlak şikayet siteleri ve Tüketici Hakem Heyetlerine şikayet başvurusunda bulunuyor. Peki konut alırken ilerde bir mağduriyet yaşayıp emlak şikayetçileri kervanına katılmamak için nelere dikkat etmeliyiz? Tüketiciler, krediler düştü diye rast gele önüne gelen firmadan konut satın almamalıdır. Öncelikle detaylı bir araştırma yapmalıdır. Satın alınacak evde oturulacaksa, işyerine olan mesafe ve ulaşım gibi imkanlarının yanında yakınlarda okul olup olmadığı ve hatta diğer aile üyelerine olan uzaklık gibi konuları gözden geçirilmelidir. Yatırım için alınacak konut ve gayrimenkullerde amaç yüksek kira getirisi olduğu için gelişen bölgelerden konut satın alınmalıdır. Evin özelliklerinin yanında hastane, ulaşım gibi bölgeye değer kazandıran olanaklar hakkında bilgi edinmek faydalı olur. Konut satın almadan önce bir çok konutu gezmekte fayda var. Konutların satış fiyatını karşılaştırırken kira bedelleri baz alınabilir. Satış bedelinin kiraya bölünmesi ile evin kaç yılda kendini amorti edeceği kabaca hesaplanıp diğer alternatiflerle kolayca karşılaştırma yapılabilir. İleride her hangi bir konut veya emlak şikayetiyle karşılaşmak istemiyorsak biraz pahalı da olsa markalı, tanınmış, daha önceden denenmiş emlak şirketlerinden konut alınmalıdır. Bu şirketler hakkında internetten araştırma yapılabilir. Özellikle tüketici şikayet sitelerinden faydalanabilirsiniz. Eğer ikinci el ya da tanınmayan bir inşaat şirketinden konut beğenildiyse inşaattan anlayan uzman kişilere danışmakta, fikirlerini almakta fayda var. Ayrıca, inşaatta kullanılan malzemelerin kalitesi ve yapının depreme dayanıklı olup olmadığı ve binanın zemini araştırılıp incelenmelidir. Satın alınmak istenilen konut doluysa ve konutta ev sahibi oturuyorsa, evi ne kadar zamanda boşaltacağı, kiracı varsa, mevcut kira sözleşmesinin ne kadar süresinin kaldığı gibi konular önem taşımaktadır. Bir diğer önemli nokta ise bankadan konut kredisi kullanılacaksa, evin tapu durumu önemlidir. Bankalar kat irtifakı veya kat mülkiyeti olmayan, hisseli ya da üzerinde ipotek bulunan gayrimenkuller için kesinlikle kredi kullandırmıyor. Bu nedenle herhangi bir mağduriyet yaşamak istemiyorsak konut satın almadan önce tapu dairesine gidilerek konutun durumu hakkında bilgi alınmalıdır. Diğer bir önemli konu da bankalar. Tüketiciler bankalara başvuru yaparak kredi alınabilecek miktarı ve faizler hakkında daha önceden bilgi sahibi olmalıdır. Konut fiyatı kadar krediler de karşılaştırılmalıdır. Yalnızca faiz oranlarını karşılaştırmak da yeterli olmuyor. Kredi dosya ve ekspertiz masrafları ile birlikte vade boyunca ödenecek toplam tutardan karşılaştırma yapılmalıdır. Gayrimenkul satın aldığınız inşaat firması veya emlak danışmanlık şirketinin banka ile anlaşmalı olmasına dikkat edilmelidir. Zira bireysel müşterilere konut kredisi faiz oranı 5-6 puan yüksek verilmektedir. Özellikle projeden konut alımında kredi için bankalarla anlaşma yapmış firmalardan yana tercih kullanılmalıdır. Böylece konutun zamanında teslim edilmemesi, kusurlu olması gibi durumlara daha az rastlanır.