Günümüz tüketicileri yavaş yavaş geleneksel alışverişi terk ederek internet üzerinden, masa başında, yerinden kalkmadan kolay ve zahmetsiz olan e-alışverişi tercih etmeye başlamıştır. Bu tür alışverişin ortaya çıkmasıyla birlikte hazır giyim ve konfeksiyon alışverişinde patlama yaşanmıştır. Ülkemizde internet ağı üzerinden sipariş verilen veya satın alınan ürün ve hizmet türleri arasında ilk sırayı, yüzde 48,6 ile giyim ve spor malzemeleri alıyor. Bu ürünleri sırasıyla yüzde 25,8'le elektronik araçlar, yüzde 25,6 ile ev eşyaları takip ediyor. Giyim alışverişlerinde tüketiciler sezon sonu indirim ve kampanyalarını sıklıkla takip ediyor. Ülkemizde indirimden alışveriş yapma oranı 2008'den beri yükselme eğilimi gösteriyor. 2008'de tüketicilerin indirimden alışveriş yapma oranı yüzde 76 iken, 2010'da yüzde 80'e, 2012'de yüzde 87'ye çıktığı görülüyor. Bu kadar yoğun alışverişin olduğu bir sektörde bazı şikayet ve memnuniyetsizliklerin de olmaması imkansızdır. Özellikle e-alışveriş sitelerinde yaşanılan problem ve mağduriyetler nedeniyle tüketiciler sıkıntı yaşıyorlar. Tüketici şikayet sıralamasında ikinci sırada yer alan e-alışveriş sektöründe bir çok giyim şikayeti meydana geliyor. Online ortamda alışveriş yapan tüketiciler teslimatta gecikme ve yanlış ürün gönderiminden tutun da sipariş iptali, para iadesi, iade ve değişim, eksik sipariş ve ayıplı ürün gibi konularda hakkında mağduriyet yaşamaktadırlar. Giyim şikayetinde tüketiciler nasıl korunmaktadır? Tüketici hakları, satın alma işlemi ister sanal olsun ister olmasın, temel olarak 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile korunmaktadır. Kanuni düzenlemelerle haklarımız korunuyor olsa da online olarak ürün veya hizmet satın almak isteyen bir tüketici mağduriyet yaşamak istemiyorsa öncelikle dikkatli ve bilinçli hareket etmeli ve e-ticaret hukukunu bilmelidir. Tüketiciler her türlü alışverişte satıcı ile sözleşme imzalarken, satıcının ismi, adresi ve telefonu, satın alınan mal veya hizmetin özellikleri, ödenecek ücretin ve ödeme şeklinin detayı, kargo ücretinin kime ait olacağı ve garanti şartları gibi konuların sözleşmede yer almasına özen göstermelidir. Bu sayede karşılaşılabilecek herhangi bir sıkıntı, şikayet ve mağduriyet durumunda karşısında muhatap bulması mümkün olabilecektir. Tüketici satın alınan mal veya hizmetin kusurlu olduğunu fark ettiğinde ilk olarak o ürün veya hizmeti aldığı satıcı veya firmayla görüşmesi gerekiyor. Bu tür görüşmelerde ürünün iadesi, yenisi ile değiştirilmesi, tamiri ve ürünün ayıbı kadar değerinden indirilmesi gibi kanuni hakları bildiğini seçim haklarını da belirtmesi gerekiyor. Satıcı eğer tüketiciyle ilgilenmiyor veya problemi çözmek istemiyorsa çekinmeden Tüketici Haklarından doğan yasal haklarımızı kullanmalıdır. Ayrıca, Tüketici Dernekleri ve tüketici şikayet siteleri nezdinde ve sosyal medya aracılığı ile de şikayetlerimizi dile getirmeliyiz.
